![]()
Nilgün GÜNAY
ÇELİŞSEK DE Mİ BİLİŞSEK ÇELİŞMESEK DE Mİ BİLİŞSEK?
14/04/2020 Leon Festinger Amerikalı bir sosyal psikologtur ve bilişsel çelişki kuramının geliştiricisidir. Bilişsel tutarsızlıkların birey için rahatsız edici olduğunu ve bireylerin yaşamları boyunca tutarlı olma çabası içinde olduklarını düşünür.
Hayatımız boyunca içinde doğduğumuz, büyüdüğümüz kültüre, toplumumuza, kişilik yapımıza, değerlerimize göre belli tutum ve inançlara sahip oluruz. Bu tutum veya inançlarımıza ters olan bir durumla karşı karşıya kaldığımızda bilişsel çelişki yaşarız. Çelişkiye verdiğimiz tepkiler kişiden kişiye değişim gösterebilir. Abelson (1968)’a göre; çelişkiyi azaltmak için çelişen bilişler ortadan kaldırılabilir. Çelişmeyen/uyumlu yeni bilişsel ögeler eklenebilir. Çelişen bilişlere verilen önem azaltılabilir. Uyumlu bilişlere verilen önem arttırılabilir. (Onurgil, 2004) Baltaş (2014)’a göre ise dünyayı ve olayları inanç ve değerlerimize göre algılar ve yorumlarız. Bu nedenle insan temel inançlarıyla çelişen yeni bir durumla karşılaştığında gerginlik yaşar. Bu inancın bedeli ne kadar ağırsa, kişinin inançlarını değiştirerek bu çelişkiyi çözmesi o kadar zorlaşır. Dolayısıyla, kişi ortaya çıkan durum veya olguyu reddetme, yalanlama ve değiştirme yoluna gider. Bu arada kendi inancında olan insanların desteğini arayarak başkalarını ikna etmeye ve taraftar toplamaya çalışır. Konuyla ilgili genel olarak yalan söyleme davranışı örneği üzerinden gidilecek olursa; yalan söylemenin yanlış bir şey olduğunu düşünen ama sürekli yalan söyleyen bir insan bilişsel çelişki yaşıyordur. Bu çelişkinin oluşturduğu huzursuzluk sonucu bilişsel çelişkiyi yok etmek için deneyebileceği bazı yöntemler vardır. Örneğin, yalan söylemenin yanlış olduğuna dair inancını güçlendirip yalan söyleme davranışını bırakarak davranış değiştirme metodunu kullanabilir. Yalan söylemenin o kadar da kötü bir davranış olmadığına hatta bazı durumlarda kurtarıcı olduğuna inanıp yalan söylemeye devam ederek çelişkiye sebep olan bilişi ortadan kaldırabilir. Söylediği yalanların beyaz yalan olduğunu ve beyaz yalanın yalan sayılmadığını iddia ederek çelişkiyi güçlendirip bilişi zayıflatabilir. Yalan söylemenin birisine hakaret etmek kadar büyük bir suç olmadığını düşünerek çelişki oluşturan elemanın önemini azaltabilir. Doğruyu söyleyip insanları üzmek yerine yalan söyleyerek onları mutlu ettiğine ve bunun kendisine doyum verdiğine inanarak çelişen elemanın önemini arttırabilir. Özetle bilişsel çelişki hepimizin yaşadığı bir durumdur. Başa çıkma yöntemlerimiz ise kültür, inanç, değer, karakter gibi özelliklerimize göre değişiklik gösterebilir. KAYNAKÇA Dürüst, Ç. (2017). Bilişsel Çelişki Kuramına Göre Boşanmış Bireylerin Değerlendiril-mesi. Turkish International Journal of Special Education and Guidance & Counseling, 6. Onurgil, F.(2004). Adalet Ağaoğlu ve Orhan Pamuk’un Romanlarında Cinsiyet Rolleri ve Bilişsel Çelişkiden Kurtulma Yöntemlerinin İncelenmesi (Yüksek Lisans Tezi). Ege Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir. http://psikolojiokulu.com/bilissel-celiski-kurami-cognitive-dissonance/ https://www.acarbaltas.com/bilissel-celiski/ Görseller pexels.com sitesinden 02.01.2020 tarihinde saat 13.00’da elde edilmiştir. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
SEN GEÇERKEN KAPIDAN - 09/04/2020 |
Korkma sadece senin başına gelmiyor, herkesin başına gelebiliyor. Bunun adı kapı eşiği etkisi. |